30 Temmuz 2013 Salı

RAMAZAN VE OYUN


BENIMLE OYNARMISINIZ?
Cagimizda artik yeni nesil cocuklari tatmin edebilecek oyun bulmak zorlasti. Bununla birlikte, ne olursa olsun en uretken ve hareketli cocuk bile zaman zaman sikilir ve basit de olsa iletisim kurabilecegi bire bir veya gurup oyunlari oynamak ister. Diliyle olmasada hareketleriyle ‘benimle oynarmisin anne?’ veya ‘benimle oynarmisiniz’ der. Onemli olan bu anlari yakalamak ve eglenceli fikirler olusturarak keyifle zaman gecirmektir.
Arastirmalar yapilmis; cocuklarin gozunden oyun uzerine. Cocuklar oyunu “eglenceli ve kendi secimleri dogrultusunda zaman gecirmek” seklinde tanimlamislar. Aslinda ne kadar da net ve sade bir tanim uretmisler kendi dunyalarinda. Bende bu tanima katiliyorum ve ustune birkac kelime eklemek istiyorum. Oyun icgudusel ve anlik bir yapiya sahiptir ve spontane ilerler. Cocuk veya cocuklar tarafindan tamamen anlik dusunce ve duygularin olusturdugu ahenk icinde uretilir oyun. Oyunda sonuc degil surec onemlidir. Dolayisiyla ebevyn veya anne olarak gozlemledigimiz oyunlarda illaki bir sonuc beklememeliyiz. Yani ‘bu cocuk bosbos zaman geciriyor, sonuc yok elde’ diye dusunmemeliyiz. Emin olalimki oynadigi oyun sonunda kendinde hissedecegi ozguven ve mutluluk herseyden onemlidir cocugun duygusal gelisiminde.Anne baba olarak bize dusen vakit buldukca cocugumuzun oyunlarini gozlemlemek, oyun kuramadigi zaman ona fikir verip ve yol gostererek destek olmaktir.
Gerektigi zaman gerek dili ile gerekse hareketleriyle ‘benimle oynarmisiniz’ dedigi anlari yakalamaliyiz ve ona ve seviyesine uygun oyun fikirleri uretip birlikte keyifli ve eglenceli zaman gecirmeliyiz. Cocuklar, kimi zaman evcilik oyunu kurar ve ‘cocuk’ rolunu oynayacak birine ihtiyac duyar, kimi zaman oynadigi ayni oyunlardan sikilir ve sizden degisik oyun uretmenizi ister ve birlikte oynamayi teklif eder. Evde, parkta, markette o kadar cok oyuna cevirebilecegimiz durumlar varki su ramazan gunlerinde bile cocugunuzla yasadiginiz ani oyuna cevirebilirsiniz.
Ornegin iftar vakti yaklasti ve artik sofra kurma zamani! Cocugunuz ise bi kenarda sikilmis ilgi cekmeyi bekliyor. Iste size bir firsat. Eline sirayla tabak, catal, kasik, bardak, peceteyi verin hem size yardim etsin hem de sofrayi  dogru kurma oyunu oyanamis olsun. Yada aksam uzeri parka ciktiniz ve cocugunuzun parkta oylesine dolastigini fak ettiniz. Yanina giderek isterse onunla zevkli bir oyun oynayabileceginizi soyleyin ve birlikte bulutlarin neye benzedigini tartisarak keyifli zaman gecirin. Markete gittiniz ve almak istediginiz bircok sey var. Cocugunuza marketin bolumlarini tanitin  ve aradiginizi kim daha once bulcak oyunu oynayin. Veya ezani beklerken tekerlemeye ne dersiniz; “oooooo, igne iplik, derme diplik, celik cubuk, alcik balcik, sana dedim sen cik” kim daha hizli soyleyecek ve sona kim kalacak, sona kalan hayvan taklidi yapacak. Ailcek oynayacaginiz zevkli bir oyun.

FATIMA BETUL GUNAY

15 Temmuz 2013 Pazartesi

SKY UNIT



(SUN, CLOUD, MOON, STAR)

Bu ünite de kelimeler şöyle öğretilir;

   Bir sabah pencereden gelen tık tık sesiyle uyanıyoruz . Gözlerimizi ovuşturup baktığımızda pencereden içeri süzülen güneş odamızı aydınlatmaya başlamış ve bize “ benim adım ‘’’sun (san) (güneş)’’’ , hadi uyan! Okula gitme vakti geldi.” Diyor. Ve bizde okula gelmek için hazırlanmaya başlıyoruz. Neden güneşe ihtiyacımız var çocuklar. Isı ve ışık için öyle değil mi? Peki güneş bazı zamanlarda yaz mevsiminde, bizi çok fazla ısıtır ve terletir, bunalırız. O zaman neye ihtiyaç duyarız. Serinliğe değil mi? Yani gölge ve yağmura değil mi? Peki yağmur nasıl oluşur. Yağmurun yağması için ne olması gerekir? Bulutlar değil mi? Yani “cloud”.   ( ara bilgi olarak cloud kelimesini ingilizce saatlerine her başlandığında, “be a cloud (bulut ol)” (bunu söyleyince çocuklar ellerini kafalarının üstüne alır ve bulut yaparlar)   “be a flower (çiçek ol) “ (bunu söylerken de elleri bağlayarak bilinen çiçek olma hareketi yapılır). Cloud kelimesinin bu sayede akılda kalması sağlanır. Eveet güneş ve bulutlar sürekli gökyüzündeler midir? Yani geceleri de görür müyüz onları?  Göremeyiz değil mi? Onlar geceleri görünmez. Peki geceleri gökyüzü boş mu olur . ne görürüz geceleri . tabiî ki ay (aydedeJ ) ve yıldızlar vardır değil mi? Evet güneş ve bulutlar gökyüzünden kaybolunca ay gökyüzünde kendine bir yer bulur ve bizi aydınlatır. Bu arada gökyüzünde yerini alan ay dede çocuklara uyku saatlerinin geldiğini hatırlatır ve çocuklara “benim adım moon (muun) hadi uyuyun” der.  Fakat bazen uyukumuz kaçar değil mi çocuklar? Peki akşamları gökyüzünde parlayan  cisimler vardır onlar nedir? Yıldızlar. Onlara “duck(ingilizce saatine özel olan kuklamız)”  yıldız demiyor ne diyor biliyo musunz? Hani o Türkçe konuşamıyordu değil mi? Duck yıldıza “Star” diyor. İşte bu star lar uykusu gelmeyen çocuklara uyumaları için bi şarkı söylerler. Ve çocuklar da kolayca uykuya dalarlar. 

NUMBERS UNIT


 (1 between 10 numbers)

 (One , two, three, four, five, six, seven, eight, nine, ten)

·         Çocukların öğrenme durumuna göre sayıların bir kısmı öğretilir. Kalanlar diğer derslere bırakılır.
·         Konuyla ilgili kitap veya resimli kartlar gibi  görsel materyaller de kullanılmalıdır.
·         Bu ünitede konumuz, “fish are jumping” oyunu ve  How many dogs, ten little ındıan boys, ten little elephant ve 1,2,3,4,5 şarkıları ile pekiştirilir.
·         Numbers la ilgili varsa worksheet ler çoğaltılarak çocuklara dağıtılır.

·         FISHES ARE JUMPİNG oyunumuz; (sayıları en az 5’e kadar öğrettikten sonra oynatılabilir)

Çocuklar yerlerinde oturtulur ve onlara sınıfta herhangi bir yeri (halı v.s) deniz olarak düşünmeleri söylenir. Balıkların da çocuklardan seçileceği söylenir. Seçilen çocukların (balıkların)  denizde yüzme taklidi yapacağı söylenir. Sonra da birlikte İngilizce olarak denizde kaç balık olduğunun sayılacağı söylenir.

Önce denizde hiç balık olmadığı gösterilir. Ve öğretmen oyunu şöyle söyleyerek başlatır; 

·         “fish are jumping in the sea (denizde balıklar zıp zıp zıplıyolar) “ 
·         “ how many fish (kaç tane balık var)
·         “ can you see?(görebiliyo musunuz?) (başlangıçta denizde balık olmadığı için )
·         Öğretmen denizi göstererek “there is no fish in the sea” şu an denizde hiç balık yok , der.
·         Ardından o zaman hadi balık seçelim der ve çocuklardan birine ; örneğin , Ahmet jump (atla) der,Ahmet denize atlar ve balık taklidi yapar. Bu şekilde istenilen sayıda balık seçilir ve sınıftaki bütün çocuklarla beraber
·         Let’s count (hadi sayalım) diyerek  balıklar sayılır. En son kaç tane balık varsa örneğin 5 olsun ; there are five fish in the sea (denizde 5 balık var) denir ve oyun bu şekilde çoğaltılarak oynanır.